Aziz
Yıldırım geçtiğimiz perşembe gecesi katıldığı Futbol Aktüel programında Alex de Souza’ya efsane denilmemesi
gerektiğini laf arasında söyledi. Arkasından da kendine de efsane sıfatının
yakıştırılmaması gerektiğini ekledi.Basın tabii ki ilk söylediği “Alex efsane
değil!” sözünü manşetlere zaman
kaybetmeden taşıdı.Peki Aziz Yıldırım öncelikle Alex ve sonra kendi için
söylediği bu sözlerde haklı mı? Öncelikle Alex’in Fenerbahçe’de neler yaptığını
kısaca bir gözden geçirelim.150’yi aşkın gol,150’ye yakın gol pası,Avrupa
kupalarından en çok gol atan Fenerbahçeli futbolcu olma ünvanı,şampiyonlar
ligindeki asist krallığı…Daha bir çok şey sıralayabiliriz ancak sadece bunlar
bile olağanüstü başarı sınıfına sokabileceğimiz şeyler.Keza Aziz Yıldırım için başkanlığa
seçildikten sonra yaptırdığı muhteşem tesisler,takımı ulaştırdığı ekonomik
seviye,futbolda şampiyonlar ligi çeyrek finali,amatör branşların neredeyse tamamında
kazanılan Avrupa ve dünya çapındaki
başarılar… Bunlar daha önceki başkanların başaramadığı şeyler bu söylediklerimiz.
Bence Alex
de ,Aziz Yıldırım da “efsane” sıfatını şimdiden sonuna kadar hak
etmiş,unutulmazlar arasına girmiş insanlar.Yukarıda sıraladığımız başarıların
ışığında taraflı tarafsız herkesin de bunu böyle kabul etmesi gerekir.
Alex tarafından devam edecek olursak dün yoğurtçu parkında yaşananlar Fenerbahçe taraftarının olaya bakış açısını Alex’in büyüklüğünü sonuna kadar ortaya koyuyor.Türkiye’de kaç futbolcunun heykeli dikildi? Alex Türkiye’de bu gururu yabancı olarak yaşayan ilk futbolcu…Kendi doğduğu topraklardan binlerce kilometre uzakta heykelinin dikilmesi Alex ve ailesine ne büyük bir mutluluk vermiştir,sanırım bunu onlardan başka kimse tam olarak açıklayamaz.Konuşma yaparken kelimelerin boğazına düğümlenmesi,eşinin ve kendinin döktüğü göz yaşları Alex’in duygularını bize anlatıyor. Tören sırasında Aykut Kocaman ve Alex’in birbirlerine sarılarak verdikleri görüntü ise son 1 aydır yaşanan Alex-Aykut Kocaman probleminin gerçek anlamda sona erdiğini dosta düşmana tam anlamıyla gösterdi. Heykelin yapılmasına vesile olan taraftarın bundaki payı çok ama çok büyük. Aykut Kocaman ise neden Fenerbahçelilerin bu kadar saygı duyduğu bir insan olduğunu,kendisinden beklenen büyüklüğü dün heykel açılışında verdiği görüntü ile herkese bir kez daha gösterdi.
Alex tarafından devam edecek olursak dün yoğurtçu parkında yaşananlar Fenerbahçe taraftarının olaya bakış açısını Alex’in büyüklüğünü sonuna kadar ortaya koyuyor.Türkiye’de kaç futbolcunun heykeli dikildi? Alex Türkiye’de bu gururu yabancı olarak yaşayan ilk futbolcu…Kendi doğduğu topraklardan binlerce kilometre uzakta heykelinin dikilmesi Alex ve ailesine ne büyük bir mutluluk vermiştir,sanırım bunu onlardan başka kimse tam olarak açıklayamaz.Konuşma yaparken kelimelerin boğazına düğümlenmesi,eşinin ve kendinin döktüğü göz yaşları Alex’in duygularını bize anlatıyor. Tören sırasında Aykut Kocaman ve Alex’in birbirlerine sarılarak verdikleri görüntü ise son 1 aydır yaşanan Alex-Aykut Kocaman probleminin gerçek anlamda sona erdiğini dosta düşmana tam anlamıyla gösterdi. Heykelin yapılmasına vesile olan taraftarın bundaki payı çok ama çok büyük. Aykut Kocaman ise neden Fenerbahçelilerin bu kadar saygı duyduğu bir insan olduğunu,kendisinden beklenen büyüklüğü dün heykel açılışında verdiği görüntü ile herkese bir kez daha gösterdi.
Gelelim
Alex’in Fenerbahçe’deki geleceğine.Öncelikle lige verilen aranın hem Alex hem
de Aykut Kocaman’a çok iyi geldiğini söylemeliyim bu konuya girmeden önce.Aykut
Hoca LigTV’de katıldığı programda düşüncülerini 3 saate aşkın bir süre
konuşarak net olarak anlatma fırsatı buldu.İçini döktü rahatladı.Program
boyunca sorulan her soruya çok tatmin edici cevaplar verdiğini
söylemeliyim.Alex konusunda sorulan sorulara verdiği cevaplar ise olması
gerektiği şekilde Alex’in performansına odaklanıyordu.Günümüz futbolunda
özellikle Avrupa takımlarına bakıldığında ne kadar yetenekli olursa olsun her
futbolcunun kabul edilebilir minimum koşu mesafesine ulaşması gerekiyor.Alex
Aykut Kocaman yönetiminde geçen, önceki sezonlarda bu seviyeleri tutturdu ve
Fenerbahçe’deki en verimli sezonlarını yaşadı.Ancak bu sezon hazırlık kampında
yaptığı “Yaşım ilerledikçe oyun mantalitem daha çok gelişiyor ve çok fazla koşmam
gerektiğini düşünmüyorum.” tarzı açıklamalar,Alex’in olaya bakış açısını ve
Aykut Kocaman’ın neden Alex’i sezon başında A planında düşünmediğini açıklıyor
bence.Geçtiğimiz sezonları da hatırlayacak olacak olursak benzer polemikler
yine yaşanmış,Alex’in ilerleyen haftalarda performansını arttırmasıyla bu
polemikler ortadan kalkmıştı.Alex hafta içinde 35 yaşına bastı.Bu sezon
Fenerbahçe minimum 40-45 arası maç oynayacak.Alex’in bu maçların tamamında
oynaması ve aynı performansı göstermesi pek olanak dahilinde değil.Ancak Alex
göstereceği performansla yeniden Aykut Kocaman’ın A planında olabilir.Bunun
için Alex’in artık 35 yaşında olduğunu fark etmesi,kendimi 18 yaşında gibi
görüyorum,koşmama gerek yok tarzı açıklamaları bırakması gerekiyor.Zaman zaman
yedek kalmaya,sonradan oyuna dahil olduğunda maksimum performans vermeye hazır olmalı
Alex.Aykut Kocaman sezon başında Alex’ten maksimum yararlanmak için farklı
yollar arıyoruz derken tam olarak da bunları anlatmak istiyordu belki de...Alex
belli ki bunu tam olarak idrak edemedi,işin altında farklı şeyler aradı.Ama şu
son yaşanan olaylar ve dün yoğurtçu parkında verilen görüntülerle Alex’in de
Aykut Kocaman hakkındaki soru işaretlerini kafasından sildiğini düşünüyorum.Alex
burada olduğum süre içinde elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum
derken belki de bunu kastediyordu.
Alex bir
efsane ve onun efsaneliğine en ufak bir zarar gelmemesi için taraftar elinden
gelenin fazlasını yapıyor.Aykut Kocaman da açıklamaları ve yaptıklarıyla bu
konuda üzerine düşen görevi tamamıyla yerine getirdi.Alex’in de tüm bu
yapılanlar karşısında şapkasını önüne koyup düşünmesi,yaptıklarını sorgulaması,
bundan sonraki davranışlarına,hareketlerine dikkat etmesi gerekiyor.Son olarak
Aziz Yıldırım da bence artık Alex’in üzerine gitmeyi bırakmalı,bence Alex şu
anki durumda verilen mesajı aldı.
Not:Yazıyı yazdıktan sonra Alex'in Brezilya'nın Globo gazetesine yaptığı yorumlar ilgimi çekti.Yazının sonunda Alex'in şu anki ruh hali ile ilgili yaptığım yorumları teyit eder nitelikte bir röportaj olmuş,konuyla ilgili kısımlarını virgülüne dokunmadan aşağıda bulabilirsiniz:
Spartak
Moskova maçı kulübümün bu sezonki en önemli maçıydı. İlk maçta oynamadım ve
ikinci maçta sonradan oyuna girdim. Şampiyonlar Ligi'ne gidemedik. Hayat
normale dönüyor ama... Hoca tercihini yaptı. Yapacak bir şeyim yok.....Kariyerimin sonuna yaklaştım. Emekliliğe
geçiş çok zor olacak. Bir anda eski futbolcu olacağım. Normal hayata uyum
sağlamak çok zor olacak. Kafa karışıklığı olacak, uyumak, uyanmak ve eski
futbolcu olmak. Benim için büyük bir şok olacak.....Heykelim dikildikten sonra
ciddi bir şeyler hissettim ve bu hayatımda çok nadiren hissettiğim
bir duyguydu. Kendimi çok özel hissetmiyorum, diğer oyunculardan farklı
değilim. Türkiye'ye ilk geldiğim günden beri bana çok iyi davranılıyor.
Aslında, henüz kesin olarak ayrılmış değilim. Fiş prizden çekilmedi yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder