16 Eylül 2012 Pazar

Efsane "Alex De Souza"



Efsane nedir? Olağanüstü bir başarı elde etmiş kimse, kurum vb…TDK sözlük böyle açıklamış efsane sözcüğünü.

Aziz Yıldırım geçtiğimiz perşembe gecesi katıldığı Futbol Aktüel programında  Alex de Souza’ya efsane denilmemesi gerektiğini laf arasında söyledi. Arkasından da kendine de efsane sıfatının yakıştırılmaması gerektiğini ekledi.Basın tabii ki ilk söylediği “Alex efsane değil!” sözünü  manşetlere zaman kaybetmeden taşıdı.Peki Aziz Yıldırım öncelikle Alex ve sonra kendi için söylediği bu sözlerde haklı mı? Öncelikle Alex’in Fenerbahçe’de neler yaptığını kısaca bir gözden geçirelim.150’yi aşkın gol,150’ye yakın gol pası,Avrupa kupalarından en çok gol atan Fenerbahçeli futbolcu olma ünvanı,şampiyonlar ligindeki asist krallığı…Daha bir çok şey sıralayabiliriz ancak sadece bunlar bile olağanüstü başarı sınıfına sokabileceğimiz şeyler.Keza Aziz Yıldırım için başkanlığa seçildikten sonra yaptırdığı muhteşem tesisler,takımı ulaştırdığı ekonomik seviye,futbolda şampiyonlar ligi çeyrek finali,amatör branşların neredeyse tamamında kazanılan Avrupa ve dünya  çapındaki başarılar… Bunlar daha önceki başkanların başaramadığı şeyler bu söylediklerimiz.

Bence Alex de ,Aziz Yıldırım da “efsane” sıfatını şimdiden sonuna kadar hak etmiş,unutulmazlar arasına girmiş insanlar.Yukarıda sıraladığımız başarıların ışığında taraflı tarafsız herkesin de bunu böyle kabul etmesi gerekir.
Alex tarafından devam edecek olursak dün yoğurtçu parkında yaşananlar Fenerbahçe taraftarının olaya bakış açısını Alex’in büyüklüğünü sonuna kadar ortaya koyuyor.Türkiye’de kaç futbolcunun heykeli dikildi? Alex Türkiye’de bu gururu yabancı olarak yaşayan ilk futbolcu…Kendi doğduğu topraklardan binlerce kilometre uzakta heykelinin dikilmesi Alex ve ailesine ne büyük bir mutluluk vermiştir,sanırım bunu onlardan  başka kimse tam olarak açıklayamaz.Konuşma yaparken kelimelerin boğazına düğümlenmesi,eşinin ve kendinin döktüğü göz yaşları Alex’in duygularını bize anlatıyor. Tören sırasında Aykut Kocaman ve Alex’in birbirlerine sarılarak verdikleri görüntü ise son 1 aydır yaşanan Alex-Aykut Kocaman probleminin gerçek anlamda sona erdiğini dosta düşmana tam anlamıyla gösterdi. Heykelin yapılmasına vesile olan taraftarın bundaki payı çok ama çok büyük. Aykut Kocaman ise neden Fenerbahçelilerin bu kadar saygı duyduğu bir insan olduğunu,kendisinden beklenen büyüklüğü dün heykel açılışında verdiği görüntü ile herkese bir kez daha gösterdi.

Gelelim Alex’in Fenerbahçe’deki geleceğine.Öncelikle lige verilen aranın hem Alex hem de Aykut Kocaman’a çok iyi geldiğini söylemeliyim bu konuya girmeden önce.Aykut Hoca LigTV’de katıldığı programda düşüncülerini 3 saate aşkın bir süre konuşarak net olarak anlatma fırsatı buldu.İçini döktü rahatladı.Program boyunca sorulan her soruya çok tatmin edici cevaplar verdiğini söylemeliyim.Alex konusunda sorulan sorulara verdiği cevaplar ise olması gerektiği şekilde Alex’in performansına odaklanıyordu.Günümüz futbolunda özellikle Avrupa takımlarına bakıldığında ne kadar yetenekli olursa olsun her futbolcunun kabul edilebilir minimum koşu mesafesine ulaşması gerekiyor.Alex Aykut Kocaman yönetiminde geçen, önceki sezonlarda bu seviyeleri tutturdu ve Fenerbahçe’deki en verimli sezonlarını yaşadı.Ancak bu sezon hazırlık kampında yaptığı “Yaşım ilerledikçe oyun mantalitem daha çok gelişiyor ve çok fazla koşmam gerektiğini düşünmüyorum.” tarzı açıklamalar,Alex’in olaya bakış açısını ve Aykut Kocaman’ın neden Alex’i sezon başında A planında düşünmediğini açıklıyor bence.Geçtiğimiz sezonları da hatırlayacak olacak olursak benzer polemikler yine yaşanmış,Alex’in ilerleyen haftalarda performansını arttırmasıyla bu polemikler ortadan kalkmıştı.Alex hafta içinde 35 yaşına bastı.Bu sezon Fenerbahçe minimum 40-45 arası maç oynayacak.Alex’in bu maçların tamamında oynaması ve aynı performansı göstermesi pek olanak dahilinde değil.Ancak Alex göstereceği performansla yeniden Aykut Kocaman’ın A planında olabilir.Bunun için Alex’in artık 35 yaşında olduğunu fark etmesi,kendimi 18 yaşında gibi görüyorum,koşmama gerek yok tarzı açıklamaları bırakması gerekiyor.Zaman zaman yedek kalmaya,sonradan oyuna dahil olduğunda maksimum performans vermeye hazır olmalı Alex.Aykut Kocaman sezon başında Alex’ten maksimum yararlanmak için farklı yollar arıyoruz derken tam olarak da bunları anlatmak istiyordu belki de...Alex belli ki bunu tam olarak idrak edemedi,işin altında farklı şeyler aradı.Ama şu son yaşanan olaylar ve dün yoğurtçu parkında verilen görüntülerle Alex’in de Aykut Kocaman hakkındaki soru işaretlerini kafasından sildiğini düşünüyorum.Alex burada olduğum süre içinde elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum derken belki de bunu kastediyordu.

Alex bir efsane ve onun efsaneliğine en ufak bir zarar gelmemesi için taraftar elinden gelenin fazlasını yapıyor.Aykut Kocaman da açıklamaları ve yaptıklarıyla bu konuda üzerine düşen görevi tamamıyla yerine getirdi.Alex’in de tüm bu yapılanlar karşısında şapkasını önüne koyup düşünmesi,yaptıklarını sorgulaması, bundan sonraki davranışlarına,hareketlerine dikkat etmesi gerekiyor.Son olarak Aziz Yıldırım da bence artık Alex’in üzerine gitmeyi bırakmalı,bence Alex şu anki durumda verilen mesajı aldı.

Not:Yazıyı yazdıktan sonra Alex'in Brezilya'nın Globo gazetesine yaptığı yorumlar ilgimi çekti.Yazının sonunda Alex'in şu anki ruh hali ile ilgili yaptığım yorumları teyit eder nitelikte bir röportaj olmuş,konuyla ilgili kısımlarını virgülüne dokunmadan aşağıda bulabilirsiniz:

Spartak Moskova maçı kulübümün bu sezonki en önemli maçıydı. İlk maçta oynamadım ve ikinci maçta sonradan oyuna girdim. Şampiyonlar Ligi'ne gidemedik. Hayat normale dönüyor ama... Hoca tercihini yaptı. Yapacak bir şeyim yok.....Kariyerimin sonuna yaklaştım. Emekliliğe geçiş çok zor olacak. Bir anda eski futbolcu olacağım. Normal hayata uyum sağlamak çok zor olacak. Kafa karışıklığı olacak, uyumak, uyanmak ve eski futbolcu olmak. Benim için büyük bir şok olacak.....Heykelim dikildikten sonra ciddi bir şeyler hissettim ve bu hayatımda çok nadiren hissettiğim bir duyguydu. Kendimi çok özel hissetmiyorum, diğer oyunculardan farklı değilim. Türkiye'ye ilk geldiğim günden beri bana çok iyi davranılıyor. Aslında, henüz kesin olarak ayrılmış değilim. Fiş prizden çekilmedi yani.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder