6222 Sayılı Sporda Şiddet
Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanuna ilişkin yapılmasını en çok
beklediğim uygulama E-Biletti. Bunu belirterek yazıya girmemin sebebi ben
E-Bilete karşı biri değilim; fakat PASSOLİG karta karşıyım. Son günlerde
TV’lerde çokça görmeye başladığınız PASSOLİG kart reklamı (E-bilet reklamı
değil o bence) bu yazıyı yazma isteğimi daha da arttırdı.
Bir Beşiktaş taraftarı
olarak herhalde en çok benim stadyumda maç izleme hakkım gasp edilmiştir. Her
sene en az 5 maç sahası kapalı bir takım taraftarı olarak 6222 sayılı yasanın
uygulanmasını en çok isteyenlerden biriyim. Ülkemizde her kanun sadece teoride
kaldığı pratiğe dökülemediği için 6222 sayılı yasa ile de uygulanması gereken
birçok ceza hala uygulanmamıştır.
Nisan 2014’te yine
Beşiktaş’ın şansına bir BJK-FB maçı ile E-bilet uygulanmaya başlandı. O zamanı
hatırlatmak gerekirse ligin son haftaları yaklaşırken FB kazanması durumunda
şampiyonluğunu ilan edecek BJK kazanması durumunda Şampiyonluk için şansı devam
edecek ve lig 2.’liği için önemli bir avantaj yakalayacaktı. Bu atmosferdeki
bir maçta Beşiktaş taraftarının 80.000 kişi ile Olimpiyat Stadyumu’nu
doldurması beklenirdi, fakat PASSOLİG adı verilen bir karta E-Bilet’in
yüklenmesi zorunluluğu getirilmişti. Nisan başından itibaren yapılan bu zorla
kart satma baskısı tabi ki muhalifliğiyle tanınan Beşiktaş taraftarı tarafından
hoş karşılanmamış ve BJK-FB maçı 30.000 kişiye oynanmıştı.
Nisan 14'te oynanan derbi maçta tribünlerden bir görüntü |
2014-15 sezonunun
başlamasına 10 gün gibi bir süre kaldı. Şu anda Türkiye genelinde dağıtılan
PASSOLİG sayısı 190.000 civarında bunun takım ortalaması 5.400 civarına
gelmekte Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzon’u çıkardığımızda geriye kalan 32
takımın ise toplam kart sayısı 100.000 civarına gelmekte ve bu rakam takım başı
3.000 civarı PASSOLİG kart yapıyor. Burdan anlaşılan Konya’ya yapılan 42.000
kişilik, Kayseri’ye yapılan 32.000 kişilik, Mersin’e yapılan 25.000 kişilik,
Başakşehir’e yapılan 20.000 kişilik stadyumlara her maç 3.000-5.000 arası
seyirci gelecek anlamına geliyor. Ligin başlaması ile bu sayıların artacağını
düşünüyorum ama yine de gerçek futbol taraftarının boykota devam edebileceğini
düşünüyorum. Sene sonuna kadar seyirci ortalamaları 7-8 bin bandının altında
kalması durumunda, gelir kapılarının önemli bir kısmını oluşturan tribün
hasılatlarında düşüş olan takımlarında bu sistemi değiştirmeye yönelik TFF’ye
başvurması beklenebilir.
En başta da belirttiğim
gibi benim itirazım E-bilet’e değil, gerçekten PASSOLİG reklamlarında da
söylendiği gibi kimlik numaramı her yere veriyorum bu benim sinirimi bozan bir
şey değil. Benim sinirimi bozan iki durum var ilki; kredi kartlarına yıllık
aidat ödemediğim bir zamanda bana zorla üyelik aidatı ödetmesi, ayrıca
çalışmadığım bir bankaya zorla müşteri yapması, ikincisi ise ben bir futbol
sever olarak diğer takımların maçlarına gitmek istediğimde hayır sen X takım
taraftarısın bu maça gidebilmek için o takımın PASSOLİG kartını çıkartman
gerekir demesidir. Ayrıca değinmek istediğim bir konu da E-Biletin tribünde şiddeti
bitireceği iddia edilirken, hala 3 büyükler arasındaki deplasman yasağının
devam etmesinin E-biletin kendi içinde bir çelişki barındırdığını da
göstermektedir.
Toparlamaya çalışırsam,
E-Bilet yasanın getirdiği bir zorunluluk ve bence de Türkiye’de tribün
terörünün bitmesi bakımından gerekliliktir. Fakat bunu uygularken birilerine
rant sağlanması ve tribün terörünün bitirilmesi için herhangi bir çalışma
yapılmadan e-bilet aynı zamanda toplu taşımada da kullanılacaktır tarzı bir
reklam kampanyası yapılması bir çok taraftarın tepkisini çekecektir ve nitekim
çektide. Bence olması gereken TFF’nin bir elektronik kart çıkartarak ya da birkaç
bankayla anlaşarak kendi kredi kartlarını kullanarak o kartlara bilet yüklemesi
yapılmasının sağlanması, ayrıca e-bilet sahibi kişinin hangi takımı tuttuğuna
bakılmaksızın maç biletleri ya da kombine kartları alabilmesinin sağlanmasıdır.