Yakın tarihimizde Türkiye’de
yıldız oyuncu transferi Aziz Yıldırım’ın yönetime gelmesi ile Fenerbahçe’de
başladı. 2000 yılında başlayan bu furya Fenerbahçe’de 3-4 yıl devam etti. Daha
sonra Beşiktaş’da bu akıma kapıldı. 2-3 yıl onlarda yüksek maliyetli lükse
kaçan transferler yaptılar. Günümüzde ise ülkemizin yıldız transferinde
lokomotif takımı Galatasaray.
Yukarıda anlattığımız dönem boyunca
“gelmez” denilen bir çok oyuncu kulüplerimizin formalarını terletti. Ortega,
Alex, Carlos, Anelka, Quaresma, Guti son dönemde GS’nin ses getiren Sneijder ve
Drogba transferleri bir çırpıda aklımıza gelen yıldızlara örnek. Bu oyuncuların
bir kısmı çok büyük katkı verirken çoğu da beklenen katkıyı veremeden
ülkemizden ayrıldı. Peki bu oyuncuların çoğunun beklenen katkıyı verememesinin
altında yatan neden ne olabilir? Ne oluyor da yüksek maliyetle gelen, tüm
Avrupa’da ses getiren transferler bekleneni veremeden ayrılıyor ülkemizden?
Öncelikle bence transfer
kesinlikle takımın eksiklerine göre yapılmalı. Yıldız olsun da bir şekilde
oynatırız mantığı bence yıldız transferinin bekleneni verememesinin en büyük
nedeni. Takımınızda eksik bölgeler nereler önce bunu analiz edersiniz, sonra
alternatifleri belirlersiniz, en son da ihtiyacınız olan bölgeye bu
transferlerden birini yaparsınız.
GS’nin son dönemde yaptığı
Sneijder ve Drogba transferleri özelinde yıldız transferi konusunu irdeleyelim.
Öncelikle sezonun ilk yarısında GS’nin kadro yapısına bir bakalım. GS’nin ligin
ilk yarısındaki en büyük eksiği defans bölgesi olarak göze çarptı. İdeal stoper
tandemi uzun süre oluşturulamadı. Son dönemde aslında yedek stoper olarak
düşünülen Dany’nin artan performansıyla Dany-Semih ikilisi bu bölgede daha
güven veren bir performans sergiledi.
Hakan Balta ile başlanan sol bek bölgesi bir süre sonra devşirme sol bek
Riera’ya emanet edildi. Riera sezon genelinde idare eden bir performans
sergilerken, GS’yi büyük hedeflere taşıyacak bir performans sergileyemedi bana
göre. Yabancı sayısının 6 ile sınırlandığı ligimizde eğer sol bek mevkiinde
yabancı bir oyuncu kullanıyorsanız bence bu oyuncudan aldığınız verim çok
yüksek olmalı.
Peki GS ara transferde ne yaptı?
İlk transfer GS’nin mevcut 4-4-2 taktiğinde direk yer bulamayacağınız ofansif
orta saha bölgesine geldi. Tam herhalde Fatih Terim taktiği değiştirecek tek
forvete dönecek, 2. Transfer de defansa gelecek derken
Drogba bombası patladı. GS’yi gece gündüz takip eden habercilerin verdiği
bilgilere göre de GS ara transferi Drogba ile kapattı.
Öncelikle şunu belirtip yazıya
öyle devam edelim. Sneijder de Drogba da bana göre performans, yaş gündeme
getirilerek karalama yapılacak isimler değil. İkisi de tüm dünyanın tanıdığı,
dünyada yılın futbolcusu ödülüne aday gösterilmiş çok ama çok büyük isimler.
Ancak eğer siz kadronuza gerekli takviyeleri yapmadan bu isimleri transfer
ederseniz, mutlaka ileride yaşayacağınız sıkıntıları da düşünmek zorundasınız. Villanızın
temelinde sıkıntı var sallanıyor. Ancak siz gerekli tadilatı yapmadan, çok lüks
kaliteli malzemeler kullanarak 3. Katı çıkıyorsunuz. Bu katı çıkarken binanızın
sağlam kısımlarını da deforme ediyorsunuz.
İşin başka bir yönü de Drogba ve
Sneijder transferleriyle GS’de yabancı sayısı 11’e çıktı. Hadi Baros’u ve
Ujfalusi’yi saymayalım 9 yabancı. Bu yabancıların tamamı ciddi süre bulan
yabancılar. Kimler yedek kalacak? Tek forvete mi dönülecek? Dönülmezse orta
sahada Sneijder-Selçuk ikilisi beklenen defansif katkıyı yapabilecek mi?.. gibi
daha pek çoğunu sıralayabileceğiniz, insanın ister istemez aklına gelen bir
sürü soru var.
Bu soruların çoğunun yanıtı Fatih
Terim’de. Onu da ciddi bir sınav bekliyor. Tercihleri oynattıkları, oynatmadıkları ikinci yarı çok
tartışılacak. Sırf yıldız oyuncu transfer etmek için devre arasında bu kadar
risk almaya gerek olup olmadığını, bu köklü kadro değişikliğinin GS’ye neler
kazandıracağını, neler kaybettireceğini bize zaman gösterecek.
twitter: cihanbaykal