29 Ocak 2013 Salı

Türkiye'de Yıldız Oyuncu Transferi / Drogba ve Sneijder


Yakın tarihimizde Türkiye’de yıldız oyuncu transferi Aziz Yıldırım’ın yönetime gelmesi ile Fenerbahçe’de başladı. 2000 yılında başlayan bu furya Fenerbahçe’de 3-4 yıl devam etti. Daha sonra Beşiktaş’da bu akıma kapıldı. 2-3 yıl onlarda yüksek maliyetli lükse kaçan transferler yaptılar. Günümüzde ise ülkemizin yıldız transferinde lokomotif takımı Galatasaray.

Yukarıda anlattığımız dönem boyunca “gelmez” denilen bir çok oyuncu kulüplerimizin formalarını terletti. Ortega, Alex, Carlos, Anelka, Quaresma, Guti son dönemde GS’nin ses getiren Sneijder ve Drogba transferleri bir çırpıda aklımıza gelen yıldızlara örnek. Bu oyuncuların bir kısmı çok büyük katkı verirken çoğu da beklenen katkıyı veremeden ülkemizden ayrıldı. Peki bu oyuncuların çoğunun beklenen katkıyı verememesinin altında yatan neden ne olabilir? Ne oluyor da yüksek maliyetle gelen, tüm Avrupa’da ses getiren transferler bekleneni veremeden ayrılıyor ülkemizden?
Öncelikle bence transfer kesinlikle takımın eksiklerine göre yapılmalı. Yıldız olsun da bir şekilde oynatırız mantığı bence yıldız transferinin bekleneni verememesinin en büyük nedeni. Takımınızda eksik bölgeler nereler önce bunu analiz edersiniz, sonra alternatifleri belirlersiniz, en son da ihtiyacınız olan bölgeye bu transferlerden birini yaparsınız.

GS’nin son dönemde yaptığı Sneijder ve Drogba transferleri özelinde yıldız transferi konusunu irdeleyelim. Öncelikle sezonun ilk yarısında GS’nin kadro yapısına bir bakalım. GS’nin ligin ilk yarısındaki en büyük eksiği defans bölgesi olarak göze çarptı. İdeal stoper tandemi uzun süre oluşturulamadı. Son dönemde aslında yedek stoper olarak düşünülen Dany’nin artan performansıyla Dany-Semih ikilisi bu bölgede daha güven veren bir performans sergiledi.  Hakan Balta ile başlanan sol bek bölgesi bir süre sonra devşirme sol bek Riera’ya emanet edildi. Riera sezon genelinde idare eden bir performans sergilerken, GS’yi büyük hedeflere taşıyacak bir performans sergileyemedi bana göre. Yabancı sayısının 6 ile sınırlandığı ligimizde eğer sol bek mevkiinde yabancı bir oyuncu kullanıyorsanız bence bu oyuncudan aldığınız verim çok yüksek olmalı.
Peki GS ara transferde ne yaptı? İlk transfer GS’nin mevcut 4-4-2 taktiğinde direk yer bulamayacağınız ofansif orta saha bölgesine geldi. Tam herhalde Fatih Terim taktiği değiştirecek tek forvete dönecek, 2. Transfer de defansa gelecek derken Drogba bombası patladı. GS’yi gece gündüz takip eden habercilerin verdiği bilgilere göre de GS ara transferi Drogba ile kapattı.

Öncelikle şunu belirtip yazıya öyle devam edelim. Sneijder de Drogba da bana göre performans, yaş gündeme getirilerek karalama yapılacak isimler değil. İkisi de tüm dünyanın tanıdığı, dünyada yılın futbolcusu ödülüne aday gösterilmiş çok ama çok büyük isimler. Ancak eğer siz kadronuza gerekli takviyeleri yapmadan bu isimleri transfer ederseniz, mutlaka ileride yaşayacağınız sıkıntıları da düşünmek zorundasınız. Villanızın temelinde sıkıntı var sallanıyor. Ancak siz gerekli tadilatı yapmadan, çok lüks kaliteli malzemeler kullanarak 3. Katı çıkıyorsunuz. Bu katı çıkarken binanızın sağlam kısımlarını da deforme ediyorsunuz.

İşin başka bir yönü de Drogba ve Sneijder transferleriyle GS’de yabancı sayısı 11’e çıktı. Hadi Baros’u ve Ujfalusi’yi saymayalım 9 yabancı. Bu yabancıların tamamı ciddi süre bulan yabancılar. Kimler yedek kalacak? Tek forvete mi dönülecek? Dönülmezse orta sahada Sneijder-Selçuk ikilisi beklenen defansif katkıyı yapabilecek mi?.. gibi daha pek çoğunu sıralayabileceğiniz, insanın ister istemez aklına gelen bir sürü soru var.
Bu soruların çoğunun yanıtı Fatih Terim’de. Onu da ciddi bir sınav bekliyor. Tercihleri  oynattıkları, oynatmadıkları ikinci yarı çok tartışılacak. Sırf yıldız oyuncu transfer etmek için devre arasında bu kadar risk almaya gerek olup olmadığını, bu köklü kadro değişikliğinin GS’ye neler kazandıracağını, neler kaybettireceğini bize zaman gösterecek.

twitter: cihanbaykal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder