6 Ekim 2012 Cumartesi

Uçların Takımı

Fenerbahçeli her şeyi uçlarda yaşıyor. Yıllardır bir Fenerbahçe karakteristiği haline gelmiş bu durum her olayda kendini belli ediyor.  Bir tivit 8 yıllık kaptanını,  sorun çok kolay çözülebilecekken uç bir şekilde takımdan uzaklaştırırken, 2 gün sonra kimsenin beklemediği bir anda dip yapmış takım uçuk bir galibiyetle Avrupa liginde oynadığı Almanya deplasmanını “Beş, beş” tezahüratlarıyla bitirebiliyor.

Fenerbahçe dün kaybedildiği takdirde çok büyük yaralar açacak, sezonun geri kalanını iyice kabusa çevirebilecek bir maç oynadı. Oyuncular sansasyonel bir galibiyetle, uçuruma sürüklenebilecekken bu zor virajı geçmesini bildi. Fenerbahçe sezon başından beri neredeyse tüm Avrupa maçlarında iyi mücadele, genel itibariyle dominant bir oyun sergilerken bunu skora yansıtamamıştı. Dün bunu skora da yansıtmayı başardılar. Özellikle ilk 3 gol birbirinden güzeldi. Bu güzel golleri Ercan Taner’in anlatımından izlemek televizyon başındakilere ayrı bir keyif vermiştir sanırım. “Meireles, koçum benim.” gecenin repliğidir bence.
Maçtan önce “Fenerbahçe mağlup olsun, Aykut Kocaman gitsin” diye düşünen ciddi bir çoğunluk vardı. Fenerbahçe taraftarın bu şekilde düşünmesi gerçekten çok vahim bir durum.  Alex odaklı yüksek sesle dile getirilen , Alex’in gidişinden sadece Aykut Kocaman’ı sorumlu tutan bu görüş gerçekten çok yanlış. Futbolda her takımda antrenör ve futbolcunun anlaşamadığı durumlar olabiliyor. Bunun nedenini, sebebini, sonucu önceki yazılarda detaylı irdelemiştik. Bu anlaşmazlıkları  bu tarz krizleri çözmek yönetimlere düşüyor. Peki Fenerbahçe yönetimi bu olayda nasıl bir strateji izledi? Olaya ilk müdahale Aziz Yıldırım’ın stadyumda Antep maçında mikrofonu eline alması ile gerçekleşti. Peki bu doğru, planlı bir müdahale miydi? Sonrasında yapılanlar krizi önledi mi, yoksa daha da mı içinden çıkılmaz hale getirdi. Yaşadıklarımız doğrultusunda az önce sorduğum soruların hiçbirine olumlu cevap vermemiz ne yazık ki mümkün değil. Bir an her şeyin düzeldiğini  zannettik. Ama maalesef Kasımpaşa maçıyla her şey daha kötüye gitti ve ipler koptu.

Fenerbahçe kulübünde futbol ile ilgili yönetici birimler futbol şube sorumlusu ve sportif direktör... Sportif direktörümüz aynı zamanda teknik direktörlüğümüzü de yapan Aykut Kocaman ki zaten soruna müdahil taraflardan biri. Böyle bir krize objektif müdahale etmesi beklenemez ki etmedi de zaten... Bu bize iki görevin aynı kişide olmasının yanlışlığını da gösteriyor.  Futbol şube sorumlusu ise başkanın kardeşi Ali Yıldırım… O da konumu itibariyle başkandan bağımsız profesyonel karar verecek bir durumda değil. Ben  gerçekten özerk çalışabilecek profesyonel bir yönetici olsa Alex krizinin çok kolay çözülebileceğini düşünüyorum.

Aziz Yıldırım Fenerbahçe’ye çağ atlatmış, çok şeyler kazandırmış bir insan. Hep Fenerbahçe için çalışıyor, Fenerbahçe için uğraşıyor. Ancak her şeyi tek başına yapması mümkün değil. Nasıl dünya çapında bir şirketi yönetirken iyi, profesyonel bir ekibiniz olması gerekiyorsa, milyon dolarla oynayan bir spor kulübü yönetirken de iyi bir ekibiniz olmalı. Ben başkan ceza evindeyken oluşan yeni yönetimin yeterli etkinlikte olmadığını düşünüyorum. Ali Koç gibi Nihat Özdemir gibi eski Şekip Mosturoğlu gibi gerektiğinde öne çıkan inisiyatif alarak açıklamalar yapan yöneticiler görmüyorum ben yeni yönetimde. Bu başkanın tercihimidir bilmem ama başkana çok yük biniyor bu mevcut durumda. 

Son olarak bir paragraf da Aykut Kocaman'a açalım. Marsilya maçında Cristian-Alex değişikliğini herkes çok eleştirirken Aykut Hoca'nın arkasında durmuştuk. Cristian gerçekten motive olduğunda o mevkide de neler yapabileceği gösterdi ve bence Marsilya maçı üzerinden oyuncu değişikliği odaklı yapılan eleştirileri tekzip etti. Almanya'da daha aktif bir Aykut Hoca vardı kenarda. Maçtan sonra yaptığı açıklamalarsa son 1 haftada yaşananların da etkisiyle yine tedirgindi. Ben bu tedirginliğin de iyi sonuçlarla kaybolacağını düşünüyorum. 
Belki yüzüncü kez söylüyoruz ama yinelemekte fayda var. Fenerbahçe taraftarı Aykut Kocaman'a güvenmeli ve ona sonuna kadar sahip çıkmalı. O bu camianın Alex kadar önemli bir değeri... Ona futbolculuk döneminde Fenerbahçe'den ayrılırken yaşadıklarını, Alex'in yaşadıklarını yaşatmayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder