13 Kasım 2012 Salı

İyi Futbol


Pazar akşamı Kadıköy’de kağıt üstünde çok da kolay olmayan dişli bir takımla oynadı Fenerbahçe. Maç öncesinde ellerini ovuşturarak puan kaybı bekleyenler vardı yine. Fenerbahçe yenilsin de Aykut Kocaman gitsin diye bekleyenlerdi bunlar. Maalesef gerçek taraftar diye niteleyemeyeceğim ben böyle düşünen arkadaşları. Fenerbahçe skorun ötesinde dominant, üretken bir futbol oynayarak böyle düşünenlere en iyi cevabı yine sahada verdi.

Hafta sonu Fenerbahçe’nin asıl orta saha kurgusuyla oynadığı 5. Maçı izledik. Bu maçlarda 5’te 5 yapıldı. Asıl orta saha kurgusunu açacak olursak Topal-Meireles-Cristian’dan bahsediyorum. Bu 3’ü oynadığı zaman Fenerbahçe gerçekten çok farklı bir karaktere bürünüyor sahada. Asıl kurgu belli ki Fenerbahçe’de bu olacak bu sene. Bence önemli olan onlar olmadığında yerlerini doğru oyuncularla  doldurabilmek. Dün Sezer Öztürk’ün göstermiş olduğu performans ve attığı harika gol Aykut Hoca’nın bu konuda elini çok güçlendirdi. Sezer büyük kazanç. Cristian ve Meireles’in yerinde kullanabileceğiniz gibi sağlam olduğunda orta sahanın her alanında rotasyona girebilecek bir oyuncu. Ama Fenerbahçe’nin oyun karakteri açısından orta sahanın ortasında vereceği katkı çok daha önemli.

Bir paragraf da Aykut Kocaman’a açmak istiyorum. Sezon başından beri acımasızca eleştirilen Aykut Kocaman’a... Dün akşam maç sonunda yaptığı konuşmalar bana göre çok çarpıcıydı. Özeleştiri yapabilen insan toleransı, sabrı her zaman hak eder. Dün Sezer özelinden Aykut Kocaman’ın kendi tercihlerini sorgulaması bence önemli bir nokta. Takımın potansiyelinin %65’ini dün sahaya yansıttığını söylüyor Aykut Hoca. Bunları kazanırken söylemek, mevcut performansla yetinmemek önemli.

Marsilya maçından sonra Fenerbahçe’nin Meireles’in gelişiyle çok alternatifli, çok potansiyelli bir kadro kalitesine ulaştığını söylemiştik. Kaliteli kadro nihayet potansiyelini sahaya yansıtmaya başlıyor. Şimdi önümüzde zorlu Eskişehir deplasmanı ve kritik Marsilya maçı var. Bu dişli takımlara karşı şimdi önemli bir sınav daha verilecek. Pazar günkü futbola yakın bir oyun oynanırsa ben bu iki maçtan da istenenin alınacağını düşünüyorum.
Aykut Hoca’nın da artık iyi futbol oynayan takımına güvenmesi, defansif hamlelere her maçta gerek duymaması gerekiyor. Mesela Ordu maçında takım öndeyken son 5 dakikada yapılan Selçuk değişikliği bence gereksiz bir değişiklikti. Her maçta maçın bir bölümünde takım öndeyken defansif hamleye gerek duyması haliyle Aykut Hoca’nın mantalitesinin sorgulanmasına neden oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder