Her transfer döneminde aynı filmi
izliyoruz. Sezon başı, sezon sonu fark etmiyor. Kuluplerimiz transferde hep bir
yerleri eksik bırakıyor. Buna bir çok neden sayabiliriz. Ama ben 4 temel yanlış
üzerinde yoğunlaşacağım.
- Yıllardır devam eden son yıllarda iyice saçma bir hal alan yabancı sınırlaması.
- “Scouting”(futbolcu izleme) sistemini kulüplerimizin bir türlü benimseyememesi. Buna önem verilmemesi.
- Karanlık yönetici-menajer ilişkileri.
- Futbolculara verilen yüksek transfer ücretleri.
Kulüplerimiz özelinde yukarıdaki
başlıklara göre şu ana kadarki 2013 yaz transfer dönemindeki sıkıntıları
irdeleyelim.
FENERBAHÇE
Yıllardır transferde temel
mevkilerinden birini sürekli eksik bırakan bazı mevkilerdeki futbolcu
sayılarını hep şişiren kronik transfer hastası kulübümüz. Yapılan transferle
bakalım. Öncelikle saçma yabancı kısıtlamasının Fenerbahçe’yi ciddi sıkıntıya
soktuğunu söylemeliyiz. En verimli transfer sezon bitmeden yapılan transferdir
bana göre. Antrenörünüz belliyse eksikleri belirleyip ona göre transferde erken
davranmak en mantıklısı. Aykut Kocaman’la devam edileceği planlandığından transfer
girişimlerini erken yapıldı bu sene. Ancak sezon sonunda önceden planlı olmayan
bir şekilde Aykut Hoca ile yollar ayrıldı. Ancak gelinen durumdaki tabloya
bakıldığında Aykut Hoca döneminde planlanan oyuncuların alındığı gözüküyor.
Fenerbahçe yıllardır hep
transfere gereğinden fazla yüksek bedeller ödeyen, bedava transfer nerdeyse hiç
yapamayan bir kulüp olarak göze çarpıyor. Alves stoper rotasyonunda Fenerbahçe’nin
ihtiyacı olan bir transferdi. Bence bu seneki en verimli transfer de o zaten.
Türkiye’de kalıcı bir iz bırakacağına inanıyorum. 5,5 m. Euro’luk bonservis
bedeli ise dünyanın çoğu yerinde stoper için yüksek bir bedeldir. Ancak yabancı
sınırlaması “olmuş” oyuncuya yönlendirdiğinden kabul edilebilir bir transfer.
Michal Kadlec geçen sezon neredeyse
hiç maç oynamamış bir oyuncu. Sol bek mevkiinde Ziegler’in gidişiyle doğan
eksiklikten dolayı transfer edildi. O mevkide Hasan Ali var. Potansiyeli büyük
olan oynadıkça kendini geliştiren bir oyuncu Hasan Ali. Gökhan Gönül kadar olmasa da aynı tarzda
oynayan enerjik, ofansif bir bek… Eğer Fenerbahçe’ye yabancı sol bek transfer
edecekseniz bu oyuncu ya Hasan Ali’nin çok önünde olacak, tartışmasız bu oyuncu
oynar diyeceksiniz yada genç potansiyelli az maliyetli bir oyuncu alıp Hasan
Ali’yi yedekleyeceksiniz. Kadlec’e baktığınız zaman bu iki özelliği de
karşılamıyor. Avrupa maçlarında aynı Ziegler gibi hep ilk tercih o oldu. Ama
performansıyla hiç tatminkar olmadığını söylemeliyiz. Hasan Ali’nin bu mevkide
2 sezondur hakkı yeniyor bana göre. Kadlec’in bonservisine de 4 milyon gibi bir
rakam verildiği göz önünde bulundurulursa söylediklerim ışığında hatalı bir
transfer olarak göze batıyor.
Alper Potuk transferi başkan
transferi. Plansız yapılmış, hem GS’ye transferde çelme takmak için hem de 6+4’ten
az etkilenmek için yapılmış bir transfer. Holmen’in ise apar topar takımda 11
yabancı varken neden alındığını anlayabilmek mümkün değil. Onla da Aykut Hoca
zamanında anlaşıldığı söyleniyor. Cevabını bulamadığımız karanlık bir menajer
oyunu var gibi geliyor bana bu transferde. Yoksa Alper transferiyle iyice
şişmiş orta saha rotasyonunu yeni bir yabancı ile doldurmak hiç mantıklı değildi.
Holmen beğenmediğim bir oyuncu değil. Zaten transfer de FB’de alışık olmadığımız
şekilde bedelsiz yapıldı. Ancak mevcut kadroya baktığınızda forvet ve sağ bek
mevkilerinizde ciddi eksikler varken o bölgeyi iyice doldurmak mantığa
aykırıydı. Zaten 5 resmi maç yapıp yeni transferinizi oynatamamak ciddi şekilde
ironik bir durum.
Gelelim Emenike’ye… Her transfer
döneminde Fenerbahçe bir-iki oyuncuya kafayı takar ve transfer bitene kadar
aynı oyuncuların ismini duyarız. Scouting sistemi ülkemizde hiç gelişmediğinden
bu sadece Fenerbahçe için değil tüm kulüplerimiz için geçerli aslında. Bu transfer
dönemini Emenike-Cardozo söylentileri ile geçirdik. Mutlaka oyuncuya ihtiyaç olunan,
alınacak oyuncunun takımın temel taşı olacak bir pozisyon için kamp döneminin tamamının transfersiz geçilmesi
ciddi bir transfer hatası olarak karşımıza çıkıyor. 13-15 m. Euro gibi bir
parayı gözden çıkarıp transferi zamanında yapamamak ciddi bir transfer başarısızlığı,,.
Sonuçta Emenike alındı bu mevkiye. Takımı ile kamp geçirmedi. Arkadaşlarını tam
olarak tanımıyor. Oynadığı 2 maçta bu uyumsuzluğu ciddi şekilde gördük zaten
sahada da..
Son olarak transfer yapılmayan ve
de yapılmayacak eksik bölgelere gelelim. Gökhan Gönül sezon sonu ameliyat
geçirdi. Performansı ile yeri doldurulamayacak bir oyuncu belki ama iki
sezondur yedeğinde bekleyen ve zaman zaman iyi de maçlar çıkaran Orhan Şam’da
Kasımpaşa’ya verildi. Gökhan Gönül’ün Eylül ayının ortalarına doğru tam
kondisyonla sahalara dönebileceği bilinirken bu mevkiye transfer yapılmadı ve
Fenerbahçe sağ beksiz sezona girdi. Oynanan 5 resmi maçta bu bölgede yaşanan
sıkıntı ve hala devam eden denemeler ortada.
Stoch’un ve takımda artık
düşünülmeyen Krasic’in de takımdan ayrıldığı düşünülürse Fenerbahçe’de safkan
bir kanat oyuncusu da kalmadı. Ana taktiğinizde, 11’inizde bu tarz oyuncuya
ihtiyaç duymayabilirsiniz ama her takım 25 kişilik kadrosunda mutlaka adam
eksilten oyuncuya ihtiyaç duyar zaman zaman. Bu bölgeye de transfer yapılmadı
ve yapılmayacak gibi görünüyor.
Yabancı sınırlaması
düşünüldüğünde farklı bir sıkıntıyı da dile getirmeden edemeyeceğim. Fenerbahçe’nin
kadrosunda şu anda yerli bir forvet olmadığı gibi hücuma dönük ofansif, gol atacak,
gol attırabilecek Türk oyuncu da yok. Eğer transfer yapılmazsa bu sıkıntı sezon boyu
çekilecek ya da orta saha ve defansta bir yabancıdan sürekli fedakarlık edilip
Kuyt-Emenike-Sow-Webo sürekli kadroda olacak. Bu da Alves ve Meireles'in sürekli kadroda olacağı düşünülürse Kadlec, Cristian, Yobo ve Holmen'i(?) unutmak demek.
Son söz yine nispeten iyi
başlanan bir transfer sezonunun plansızlık ve yazının başında belirttiğim 4
temel nedenden dolayı iyi geçirilmediğini görüyoruz. Sırf bonservisleri
düşündüğümüzde ise kulübün kasasından 30 m. Euro çıkacak. Gönderilen
oyunculardan ise kulübün kasasına giren para yok ve de alındıklarında ödenen
paralar da göz önüne alındığında(Sezer 4 m, Bienvenu 5 m. , Orhan Şam 3 m. ,
Stoch 8.m Euro) Fenerbahçe burada da ciddi zararda. UEFA’nın gittikçe sıkılaşan
FFP politikası da varken ileride yaşanabilecek finansal sıkıntılar da
düşündürüyor. Üstelik en ciddi para kaynağı Şampiyonlar liginden bu sene de
uzakta kalınacağı düşünülürse…
Yazı planladığımdan uzun sürdü.
Diğer takımlarımızla ile ilgili transfer değerlendirmesini daha sonra yaparız artık..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder