29 Aralık 2013 Pazar

Fenerbahçe İlk Yarı Değerlendirmesi: 41 Kere Maaşallah

41 puan ilk yarılar sonunda kolay kolay görebildiğimiz bir puan değil. Bu puana ulaşan Fenerbahçe’nin ilk yarı genel performansına baktığımızda bunu gereçekten hak ederek aldığını görüyoruz.

Sezon başı Ersun Yanal’la ilgili çoğu futbolseverin Fenerbahçe’yi kaldırıp kaldıramayacağı ile ilgili ciddi soru işaretleri vardı. Bu üstün performans için aslan payını ben Ersun Hoca’ya veriyorum. Kendi takımını yarattığını söylemeliyiz.


Fenerbahçe Parreira döneminden beri arada Zico’lu dönemi saymazsak hep bekleyen pas yapan skoru korumaya yönelik bir takım oldu. Ersun Hoca ilk yarı itibariyle bunu tamamen yıkmayı başardı. 3’ü 4’ü 5’i arayan bir takım yarattı. Üstelik de felaket bir sezon başlangıcı yaşanmasına rağmen.

Futbolcu performanslarını değerlendirecek olursak Caner Erkin tartışmasız ilk yarının yıldızı olarak öne çıkıyor. Sezon başında Kadlec transfer edilmiş elde Hasan Ali varken biri bize tüm maçlarda Caner sol bek oynayacak orada da 9 asist yapıp 2 gol atacak deseler gülerdik. Ama Caner taraftarının yüzünü muhteşem performansıyla güldürdü ve güldürmeye de devam edeceğe benziyor.


Gelelim Ersun Hoca’nın ilk yarı boyunca inanılmaz efektif kullandığı ofans hattına. Emenike, Sow, Webo, Kuyt dörtlüsü yabancı sınırlamasına rağmen bu kadar efektif kullanılamazdı sanırım. Her biri birbirine nazire yaparcasına attı, attırdı. Yalnız ben bu bölgeye kulübeyi zenginleştirecek bir yerli takviyesi yapılması gerektiğini düşünüyorum ikinci yarı. İlk yarı hiç sakatlık, ceza v.b. problem yaşanmadığını unutmayalım. Sistemi işletecek bir yerli forvete ihtiyaç duyulabilir.

Meireles bence Fenerbahçe adına ilk yarının hayal kırıklığı oldu. Geldiğinden beri genel performansına bakacak olursak faydasından çok zararı oldu. Uygun alıcı bulunursa satılmalı artık bence. Holmen gereksiz bir transfer demiştik. Nitekim kalabalık orta saha rotasyonunda şans bulamadı. En istikrarlı isim bu bölgede Mehmet Topal’dı. Ersun Yanal’ın 3 orta sahalı düzeninde çok önemli bir görevi vardı ve hatasıza yakın oynadı. Emre bildiğimiz gibi bir var bir yoktu. Cristian bitti denilirken bir anda forma buldu ve bir daha formayı üzerinden çıkarmadı. Meireles’i 18 dışına itti. Ama zaman zaman oyun içinde kayboluşu devam ediyor. Bir türlü işte budur transfere ihtiyaç yok diyemiyorsunuz Cristian takımda oldukça.

Yenilerden Alper bazı maçlarda iyi olmasına rağmen kalabalık rotasyonda sürekli forma şansı bulamadı. Ama bölgesinde yaşı ve oyun tarzı nedeniyle çok değerli bir parça.

Defansa gelince… Belki salt defans oyuncusu demek yanlış onlara… Caner ve Gökhan Gönül varsa kanat beklerinizde çok farklı bir takım oluyorsunuz. Yazının başında Caner’den zaten bolca bahsettik. Sakatlıklarla boğuşmasına rağmen Gökhan’da bildiğimiz gibiydi yine.

Bruno Alves stoper mevkiine inanılmaz bir sertlik ve özgüven getirdi. Egemen’le birlikte iyi bir ikili oldular. Kalede Volkan ve Mert oldukça gözünüz arkada değil.

Ben ikinci yarı kulübeye yapılacak bir yerli forvet takviyesi dışında takviye gerektiğini düşünmüyorum. Bu isim kim olur derseniz çok fazla isim akla gelmese de bu bölgede sıkıntı yaşanabilir. Onun dışında Ersun Yanal’ın oluşturduğu takım kimyasını bozacak bir transfer bence takıma zarar verir. Hatta oynayamayan Yobo,  Holmen, Kadlec gibi yabancılar gönderilmeli.

Bir de Ersun Yanal takımları ligin ikinci yarsında düşüşe geçer diye bir hurafe var. Ersun Hocanın bu ilk büyük takım tecrübesi ve elinde geniş bir kadro var. Bu kadroyu da çok efektif kullanıyor. Avrupa ve Türkiye kupası’nda olmamak da bu açıdan ikinci yarı için avantaj sayılabilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder